Trenle Yavaş Yavaş: Doğu Ekspresi Maceram – Memiş Güney’in Kaleminden

Bir yolculuk düşünün ki aceleye yer yok, zaman sadece pencerenin dışında akıyor. Ben Memiş Güney, hayatımın en huzurlu yolculuklarından birini Doğu Ekspresi ile gerçekleştirdim. Ankara’dan Kars’a uzanan bu demir yolculuk, sadece bir seyahat değil, adeta bir içsel keşifti.

Trene bindiğimde yanımda kitaplar, atıştırmalıklar ve küçük bir defter vardı. Ancak en çok yanımda götürdüğüm şey, meraktı. Vagonların içindeki insanlar birbirinden farklıydı: gençler, gezginler, fotoğrafçılar, yaşlı çiftler… Ama hepsinin ortak noktası aynıydı: yavaşlamaya olan ihtiyaç.

Tren, İç Anadolu’nun bozkırlarını geçip, Doğu Anadolu’nun dağlarına vardığında, manzaralar birer tabloya dönüşmeye başladı. Karla kaplı dağlar, sisin içinden görünen köyler, donmuş nehirler… Her durakta kısa molalar veriliyor, istasyonlarda çaylar içiliyor, fotoğraflar çekiliyordu. Erzincan’dan geçerken gün batımı, hayatımda gördüğüm en şiirsel anlardan biriydi.

Yolculuk boyunca zaman zaman cam kenarına yaslanıp sessizce dışarıyı izledim. Herkes konuşurken ben içime döndüm. Şehirlerin karmaşası, günlük telaşlar, bildirim sesleri… Hepsi geride kaldı. Sadece rayların sesi vardı: düzenli, sakin, kararlı.

Memiş Güney’in önerisi açık: Eğer modern hayat sizi yoruyorsa ve biraz durmak istiyorsanız, Doğu Ekspresi’ne bir bilet alın. Varacağınız yer Kars olabilir, ama aslında kendinize yaklaşacaksınız. Çünkü bazı yolculuklar sadece mesafe değil, ruhla da ilgilidir.

Bir yorum

  1. Memiş bey gezdiğiniz yerler çok güzel. Bu bilgileri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.

Volkan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir